Son zamanlarda yapılan bir araştırma, dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinin veri merkezlerini beş kıtada, özellikle de su kıtlığı çeken bölgelerde kurduklarını ortaya koydu. Amazon, Google ve Microsoft gibi devlerin bu hamlesi, veri merkezlerinin yüksek miktarda su tüketimi nedeniyle büyük tepki çekti. The Guardian ve SourceMaterial'ın ortak araştırması, bu şirketlerin yüzlerce veri merkezi kurmayı planladığını ve bunun dünya çapında kuraklık sorununu daha da kötüleştirebileceğini gösteriyor.

Veri Merkezleri ve Su Tüketimi

Uzaktan depolama ve veri işleme için kullanılan sunucular, özellikle de yapay zeka modelleri için gereken eğitim süreçleri, yüksek miktarda su tüketimine neden oluyor. Soğutma sistemlerinin önemli bir kısmı suyla çalışıyor ve bu da kurak bölgelerde su kaynaklarının hızla tükenmesine yol açabiliyor. SourceMaterial'ın analizi, üç teknoloji devinin halihazırda 38 veri merkezinin su kıtlığı yaşanan bölgelerde faaliyet gösterdiğini ve 24 merkezin daha inşa halinde olduğunu ortaya koydu. Bu durum, yerel halkın su kaynaklarına erişimini olumsuz etkiliyor ve sürdürülebilirliği tehdit ediyor. Şirketlerin veri merkezlerinin konumlarını "sektör sırrı" olarak gizlemeleri de şeffaflığı engelliyor ve eleştirileri artırıyor.

Şirketlerin Savunmaları ve Eleştiriler

Google ve Amazon, araştırmalar sonucunda ortaya çıkan endişelere yanıt verirken, Microsoft herhangi bir açıklama yapmadı. Amazon'un su kullanımını azaltma planları şirket içinde bile tartışmalara yol açtı ve bu planların "etik olmadığı" yönünde eleştiriler yapıldı. Microsoft, 2023 yılında kullandığı suyun %42'sinin su stresi yaşanan bölgelerden geldiğini açıkladı. Google ise bu oranın %15 olduğunu belirtti. Amazon ise bu konuda herhangi bir veri paylaşmadı. İspanya'da "Senin bulutun benim nehrimi kurutuyor" kampanyasıyla, yeni veri merkezlerinin kurulmasının durdurulması için mücadele ediliyor. Bu kampanyalar, teknoloji devlerinin su kaynaklarına olan etkisinin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.

Çözüm Önerileri ve Gelecek

Üç şirketin planları, veri merkezleri sayısında %78'lik bir artışı öngörüyor ve bu da Kuzey ve Güney Amerika, Avrupa, Asya, Afrika ve Avustralya'yı etkiliyor. Su kıtlığı çeken bölgelerde veri merkezlerinin kurulmasının sınırlandırılması, daha sürdürülebilir su yönetimi stratejilerinin benimsenmesi ve şeffaflığın artırılması acil adımlar arasında yer alıyor. Teknoloji devlerinin sorumluluk alması ve dünyanın su kaynaklarının korunması için somut adımlar atması gerekiyor. Akıllı su yönetimi teknikleri ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçiş, bu sorunun çözümünde kritik önem taşıyor. Gelecekte daha sürdürülebilir uygulamaların geliştirilmesi ve uygulanması gerekmektedir.